Bir zamanlar bloglar oldukça popülerdi, "günlük" tutmak yine moda olmuştu. Sonra, internetin de getirdiği konsantrasyon problemleriyle günlük yazarlarının -ve hatta bizim gibi profesyonel editörlerin bile- "taslak" listesi kabarmaya başladı (sırf PC Labs'de 5 adet makale taslağım bulunuyor, kişisel blogumdakiler ise yüzleri bulmuştur) ve aklımızdakileri o anda dökecek bir yer arayışına girdik. Daha doğrusu, bunu sunan bir servisi, Twitter'ı kullanmak için bahanemiz bu oldu.
Twitter, daha önce de hakkında blog'ladığım bir "anlık" sistemi. Sadece 140 karakter uzunluğunda mesaj yazabildiğiniz bir alan. Uyku mu tutmadı? Yazın. O an kafanız bir şeye mi takıldı? Söyleyin. Tuvalete mi gidiyorsunuz? O bile olur!
Birbirinizin "tweet"lerini takip etmenizi sağlayan izleme fonksiyonu ve değişik yazılımlar kullanmanızı sağlayan bir API de sunan Twitter, ufak tefek ipuçlarıyla çok kullanışlı ve bağımlılık yaratan bir sistem haline geliyor.
Önce özelliklerini gözden geçirelim, sonra birkaç ipucuyla devam edelim.
Twitter nasıl kullanılır?
Klavyeyle.
Şaka bir yana -"hangi şaka?" dediğinizi duyar gibiyim- twitter'ın çok basit birkaç özelliği var. Web'den veya seçeceğiniz herhangi bir twitter yazılımından metin yazma ekranına gelip istediğinizi yazmanız yeterli.
Fakat twitter'ın tek özelliği karakter sayısını kısıp sizi zorlamak değil. Twitter'ın mavi kuşunun artık herkes tarafından tanınmasının nedeni, sistemin "sosyal" yönü.
Öncelikle en önemli kısımdan başlayalım: zaman çizelgesi. Başkalarının twitter hesaplarını "follow"lamaya başladığınız zaman anasayfanızda, veya kullandığınız twitter yazılımın ana penceresinde, bu takip ettiğiniz insanların tweet'leri (twitter'daki tekil mesajlara "tweet" adı verilir) liste halinde, kronolojik sıraya göre gösterilir. Böylece milletin ne yaptığını anında görebilirsiniz.
Diyelim ki birinin bir tweet'ine cevap yazacaksanız, web arabiriminden veya kullandığınız yazılımdan "Reply - Cevap Ver" tuşuna basmanız yeterli. Böylece tweet'inizin başına o kullanıcının adı "@kullanıcı_adı" şeklinde eklenir, ve tweet'in altında da "şu tweet'e cevaben yazılmıştır" şeklinde bir bağlantı belirir. ("Tweet" kelimesinden şimdiden nefret etmeye başladıysanız yazının devamını okumak istemeyebilirsiniz.)
Eğer mesajın içerisinde herhangi bir yerde "@kullanıcı_adı" girdisini yaparsanız, sadece o kullanıcıya gönderilmiş umumi bir mesaj olur bu. Eğer "özel" mesaj göndermek istiyorsanız, tweet'inizin başına "d " yazmanız (yani "d kullanıcı_adı" haline getirmeniz) gerekiyor, böylece gönderdiğiniz tweet'i sadece o kullanıcı görebiliyor.
Size gelen özel mesajlar (ve hatta bazı yazılımlarda gönderdikleriniz dahil) ile "@ reply"lar özel bir alanda toplanırken, yazılımlar bunlara farklı renkler verip zaman çizelgenizde gösterebilir.
Bir tweet'i beğendiniz diyelim. Bunu "favorilerinize eklemeniz" çok basit, sadece web arabiriminde üzerine gelince çıkan yıldıza basmanız, veya kullandığınız yazılımda o fonksiyonu bulmanız yeterli. (Mac için Tweetie'de sağ tıklamak gerekirken iPhone için olanında sağa doğru kaydırıp yıldızı seçmeniz yeterli. DestroyTwitter'da ise bu özellik "save" olarak adlandırılmış. O yüzden kurcalamanız gerekebilir.)
Eğer kendi tweet'inizin üzerine giderseniz cevaplama yerine silme tuşuyla karşılaşırsınız –evet, pişmanlık tweet'leriyle sonsuza kadar yaşamak zorunda değilsiniz. Tabii hakkında sarhoş tweet'lediğiniz kişi sizi takip ediyorsa, o zaman bir anlamı kalmayabilir, çünkü bir sizi takip ediyorsa ve twitter yazılımı açıksa, yazdığınız anda yazınızı görecektir.
Twitter hesabınızı tek özelleştirme yolunuz yazılarınız değil üstelik. Bağlantıların, yazıların ve sidebar'ın renklerini değiştirebilmenizin yanısıra bir profil resmi, arkaplan resmi ve arkaplan rengi de atayabiliyorsunuz.
Yazılımlar
Benim gibi bir yazılımkolik için twitter'ın en güzel yanı, belki de yazılım desteği. Gelişmiş API'si (API - Application Programming Interface - Uygulama Programlama Arabirimi) sayesinde twitter'ın her özelliğini, web arabirimine girmeden, istediğiniz yazılım ile kullanabiliyorsunuz. Ve ilginçtir ki twitter yazılımlarının en fazla patlama yaptığı üç alan var: Mac OS X, iPhone ve Adobe AIR platformları.
Adobe AIR
Adobe AIR, mükemmel bir platform. Ufak tefek yazılımcıklar için biçilmiş kaftan, ve twitter da zaten büyük yazılımlar gerektiren bir platform değil zaten. Windows/Mac/Linux dinlemeden çalışması da cabası. En popüler 4 AIR twitter istemcisi sırasıyla twhirl, DestroyTwitter, Snitter ve Spaz.
twhirl, bir twitter istemcisinden isteyebileceğiniz her şeyi sunuyor. Twitter'ın tüm özelliklerini verimli bir şekilde kullanabiliyor, istediğiniz gibi varolan temalardan renklerini değiştirip kişiselleştirebiliyorsunuz. İstediğiniz resim yükleme veya URL kısaltma servisini seçmenize de izin veriyor. Benim için tek sakıncası, renklerinin Mac için fazla "cıvıl cıvıl" olması ve oyuncak gibi durmasıydı. Windows'ta da aynı sorun var, fakat nedense Linux'a cuk diye oturacağı kanâatı içerisindeyim. Çok uzun süre bu yazılımı kullandım ve twitter'a yeni başlayanlara da ilk tavsiye ettiğim bu.
DestroyTwitter, biraz daha "oturaklı" bir istemci. twhirl'deki hemen hemen tüm özellikler bulunsa da, resim/URL servisi seçme özelliği yok ve tema desteği daha yeni geldi. Uzunca bir süre twhirl kullandıktan DestroyTwitter'a geçtim, ve birkaç eksiğine rağmen nedense DT'yi twhirl'e tercih ettim.
Snitter ve Spaz'den pek bahsetmeyeceğim, çünkü bahsedemeyeceğim, çünkü deneme sürem toplam 3 dakikayı geçmemiştir –ikisini birden. Beğendiğimi söyleyemeyeceğim, beğenenler var. Buradaki yazılımların dördü de bedava, indirip deneyip hangisini sevdiğinize karar verebilirsiniz.
iPhone
Bir mobil platform için en iyi yazılımları nasıl ürettirirsin? 1) Zaten grafikçilerin çok kullandığı bir sistemin markası olursun, 2) çok iyi bir SDK hazırlarsın ve 3) bir yıl boyunca insanları bu SDK'dan mahrum bırakırsın.
Sonuç? "Mobil platformlar için yaratılmış en iyi twitter istemcisi" diye anılan Tweetie. $2.99'lık bu mükemmel yazılım, mobil bir twitter istemcisinden, hadi onu geçtim, bir masaüstü istemcisinden bile isteyebileceğiniz her şeyi sunuyor. Üstelik iPhone'a özel parmak hareketleriyle aktive edilebilen özellikleri de sizi sürekli twitter kullanmaya itiyor.
Tabii ki ücretsiz alternatifler de var, Nambu, Twitterfon,Twitterific Lite gibi. Ama Tweetie'yi aldığınız için de, kullandığınız için de pişman olmazsınız. (Ayrıca Nambu'nun arabirimi çok hantal, Twitterific ise çöküp duruyor, bir ekran görüntüsü bile alamadım.)
Mac OS X
Mac OS X, bir "küçük yazılımcık cenneti." Kullananlar bilir, her türlü iş için büyüklü-küçüklü onlarca yazılım bulabilirsiniz. Hepsi de "yeme de yanında yat"lık, ilk doğan çocuğunuzdan bile sevimli arabirimlere sahiptir ve kullanmaya başladığınızda bırakamazsınız.
Mac OS X, piyasadaki en popüler twitter yazılımlarından bazılarına ev sahipliği yapıyor: Twitterrific, Nambu ve Tweetie for Mac. Hepsi de standart bir Mac yazılımcığının özelliklerini taşıyorlar; sevimli, işe yarar ve ufak tefek eksiklikleri bulunuyor.
Twitterrific bu alandaki en eski yazılım, ve 14.95$'lık fiyatına rağmen insanların seve seve o parayı verdikleri bir yazılım. Bunun nedeni de başarılı, göze batmayan, başka yazılımlar gibi gereksiz alan işgal edip insanları rahatsız etmeyen tasarımı. Ama genellikle en eskisi ve en stabili olduğu için yaygın olarak kullanılıyor. (Ben şahsen beğenmedim ve almadım, o ayrı konu.)
Nambu, en yeni twitter programlarından biri. Henüz beta aşamasında olan ücretsiz yazılımı twitterrific'ten en büyük farkı, başlı başına bir yazılım olduğunu hissettirmesi. Sanki bir e-posta yazılımı kullanıyormuşsunuz gibi hissettiriyor kendini, ki twitter gibi bir servis için bu bence "aşırıya kaçmak" oluyor. (Beğendim ama fazla geldi, kullanmadım.)
Tweetie for Mac ise, yukarıda bahsettiğimiz iPhone yazılımı Tweetie'nin Mac OS X versiyonu. Reklam destekli ücretsiz versiyonunun yanısıra $19.95'e satın alabileceğiniz yazılımda henüz çok fazla özellik eksik, birçok fonksiyon için arabirim tasarlanmamış veya arabirim tutarsızlıkları var. Fakat iPhone için tweetie'nin büyük bir hayranı olduğumdan dolayı mı bilmiyorum, çok daha başarılı bulduğum Adobe AIR yazılımlarına bile bunu tercih ettim.
Diğer Mobil Platformlar
Gravity isimli -ücretli- Symbian yazılımı, Series60 platformuna sahip cep telefonu olanlar için güzel bir yazılım. Birden fazla hesap eklemenin yanısıra aramaları, takip etmeden tekrar tweet'lemeye tüm twitter fonksiyonlarını, TwitPic gibi servislere resim yüklemeyi de destekliyor. Sadece 16 lira, yani iki paket az sigara içmeniz durumunda tek kaybınız akciğerinize aktarmayacağınız katran miktarı olacaktır.
Orangatame'in Twitterberry'si de Blackberry kullanıcıları için oldukça başarılı (olduğu iddia edilen) bir yazılım. Ücretsiz olmakla birlikte TwitPic gibi servisleri de destekliyor(muş).
Son olarak Windows Mobile'lı ve J2ME'li telefonlar için ortak bir yazılım önerelim, TinyTwitter. Her iki platformda da çalışması dışında hiçbir bilgi yok elimde, çünkü deneme imkanım olmadı.
Eğer bunların hiçbiri işinize yaramazsa, mobil cihazınızın tarayıcısından m.twitter.com'a girdiğiniz zaman twitter'ınızı kullanabilirsiniz.
Daha başka?
HootSuite diye bir şey keşfettim. Web üzerinden kullanılıyor, ama basit bir twitter istemcisinden çok daha farklı. Üye olup bir twitter hesabı ekliyorsunuz, sonra bu siteye üye olan başka insanlara da o twitter hesabında yazma yetkisi veriyorsunuz. Böylece aynı twitter hesabına, şifresini vermeden, birden fazla kişinin yazmasını sağlayabiliyorsunuz. Zaman ayarı sayesinde, örneğin yayınlayacağınız bir yazı var, ikisini senkronize edip yazı yayına girdiği anda tweet'in de gönderilmesini sağlayabiliyorsunuz. Veya URL kısaltma servisi olarak HootSuite'in kendi hizmeti olan ow.ly'yi kullanarak o tweet'inizden kaç kişi linkinizi takip etmiş, istatistiklerini görebiliyorsunuz. Emirhan ve ben PCL adına tweet'leme işini beceremediğimiz için işi Serkan'a yığd– devrettiğimizden beri kullanmıyoruz, fakat ana hesap şifresini vermek istemeyen oluşumlar için oldukça başarılı bir platform.
Kimi Takip Etmeli?
Twitter'ın tadı, birileirini takip etmezseniz çıkmıyor. Arkadaşlarınızın yanısıra ünlü oyuncuları, firmaları, seri katilleri ve palyaçoları da takip edebilirsiniz. (Son iki tanesinden örnek yok elimizde, olursa yazıyı güncelleyeceğiz.)
PC Labs
İzlenebileceklerin en başında tabii ki biz geliyoruz! @pclabs olarak twitter'dan da (deneme) yayın(ın)dayız.
Bendeniz bizzat @iyiinsan hesabından Türkçe, @whoiscemk hesabından da İngilizce yayın yapıyorum. (Yurtdışından arkadaşlarım çoğaldıkça Türkçe tweet'lerime isyan etmeye başladılar da…) Sevgili arabulucu editörümüz Emirhan Döngel'in güncellemelerine @emirhand hesabından ulaşabilirsiniz. Diğer editörlerimiz Doğa Güçlü'yü @ddguclu, Serkan Levent'i @srknlvnt, Cem Şahin'i @CemSahin_ ve junior CepLab editörü Seyfülislam Özdemir'i de @ozdemir hesaplarından taciz edebilirsiniz.
Firmalar
@google'ın da twitter hesabı olduğunu biliyor muydunuz? Ben de duyunca şaşırdım, ama şaşkınlığımı atmam uzun sürmedi. Ne de olsa Google'ın twitter'ı satın almasıyla ilgili bolca dedikodu var son zamanlarda ortalıkta, ve satın alacakları bir servisi neden kullanmasınlar ki?
Onun dışında kullandığınız sistemlerin veya sitelerin de twitter üzerinden duyuru servisleri olabiliyor. Mesela DreamHost @dhstatus hesabından, Slicehost ise @slicehoststatusadresinden anlık olarak arıza durumlarını iletiyorlar.
@elmasepeti ise sitelerindeki kampanyaları daha önceden duyurabiliyor veya takipçilerine bazı etkinliklere erken giriş imkanı sağlayabiliyor. @exacomtr, indirimleri ve diğer fırsatları tweet'liyor.@macheist da MacHeist 3 devam ederken benzer bir şekilde sırf twitter'dan yüzlerce dolarlık yazılım dağıtmıştı.
Araştırın ve bulun, twitter kullanmayan firma kalmadı gibi. İlginizi çeken firmalar elbette vardır, duyurularından anında haberdar olmak isteyeceğiniz.
Ünlüler
Buradaki isimleri duyunca "Kim?" dediğinizi duyacağım büyük ihtimalle, ama zevkler-renkler meselesi, bilmediklerinizi Wikipedia veya IMDb'den araştırabilirsiniz.
Greg Grunberg: Heroes'daki beyin okuyan adam var ya? Burada beyin ütülüyor. Gevezenin önde gideni, ve arada ağzından Heroes'la ilgili sırlar kaçırıyor.
Stephen Fry: Ünlü İngiliz aktör. V for Vendetta'daki komedyen Deitrich olarak hatırlayabilir, veya orjinal dilinde seyretmiş olanlar için Harry Potter filmlerindeki anlatıcı olarak sesini tanıyabilirsiniz.
Sia Furler: Avustralyalı terbiyesiz şarkıcı, en iyi "Breathe Me" şarkısıyla biliniyor.
Felicia Day: How I Met Your Mother'ın Barney'sinin de oynadığı ve büyük tartışmalara neden olan "Dr. Horrible's Sing-Along Blog"daki aşk üçgeninin şaşkın, kızıl saçlı köşesi. Ayrıca WoW bağımlıları, Day'in yazıp oynadığı The Guild serisini de çok beğenebilirler.
Sertab Erener: Tanımayan?
Ayrıca Twitter "Verified Accounts - Onaylanmış Hesaplar" isimli yeni bir uygulamaya başladı. Twitter'daki bir ünlünün gerçekten o ünlü -veya onun menajeri, halkla ilişkiler firması, fakat kesinlikle onunla alakalı olan birinin- olduğunu gösteren bu uygulama sayesinde "fake ünlüleri" gerçeklerinden ayırt edebiliyorsunuz.@TruthTweet hesabından da yeni onaylanan hesapları takibe alabilirsiniz.
Bu kadarcık mı?
Twitter'ın bir özelliği de, "trends" dedikleri popüler akımlar. Bunları hem giriş yapmadığınız zamanki anasayfanızdan, hem de giriş yapınca sağ taraftaki sidebar'dan görebilirsiniz.
Peki nedir bu "trend"ler? Temel olarak, o gün veya hafta içerisinde en çok bahsedilen konuları bulmak için kısayollar. "Michael Jackson" gibi kelime öbekleri olabileceği gibi diyez (#) işareti ile başlayan "kategori isimleri" de olabilir. Hâlâ twitter'da sürekli konuşulan #iranelection, o anın olayı olan #comiccon veya genel olarak sürekli hakkında bahsedilen #facebook bu kategorilere birer örnek. Bu kategoriler tweet'lere (bu sondu bu kelimeyi kullanışım, söz) direkt "#kategoriadı" yazarak ekleyebiliyorsunuz, ve twitter bunları otomatik olarak arama bağlantılarına çeviriyor. Bunlara girerek de o konu hakkında kimlerin neler yazdığını görebiliyorsunuz.
@pclabs okurları, twitter yazısı artık #bitti
Twitter hakkında temelleri öğrendiğinize göre artık twitter hesabınız yoksa hemen bir hesap açabilir, varsa da bizi takip etmeye ve bu deneyimi daha interaktif olarak yaşamaya başlayabilirsiniz.
(Kaynak:Pclabs.Com.Tr)
0 comments:
Yorum Gönder